Bebekle teknede tatil

Bizi tanıyanlar her fırsatta teknemizde tatil yaptığımızı bilirler. Ağustos ayında 2 yaşına basacak olan oğlum Ege ile de bugüne kadar farklı zamanlarda 5 kez teknemizde tatil yaptık. Bu tatillerimizin 3 tanesinde bebeği olan başka arkadaşlarımız da bizimle birlikteydi.

İlk tekne tatilimizde oğlum 2 aylıktı. Henüz hamileyken oğlumuz doğduktan sonra onu da alır tekneye gideriz diye plan yapmıştık. O zaman planımızdan bahsettiğimiz hemen hemen herkes bize “çılgın” anne- baba yakıştırması yapmış, 2 aylık bebekle tekneye tatile gitmenin kesinlikle delilik olduğunu söylemişti.

Söylenenlere aldırmadan aldık oğlumuzu gittik tabii..Ekim ayıydı, hava ne soğuk ne  de sıcaktı. Havanın temizliğinden ve ortamın sakinliğinden olsa gerek oğlumuz ilk defa teknede 7 saat kesintisiz uyudu. Bütün gün ana kucağında oturdu, gölgede keyif yaptı hatta denize bile girdi. Açık havada uyudu, rahat rahat emdi. O uyurken de biz denize girdik. Akşamları biz dışarıda otururken o kamarada uyudu, demirlediğimiz koylarda “çıt” bile çıkmadığından uyandığında sesini rahatça duyuyor, hemen yanına koşabiliyorduk. Telsiz bile kullanmamıza gerek kalmadı. Ne biz tatilimizden fedakarlık yapmak zorunda kaldık ne de Ege’nin düzenini bozduk.

İkinci tatilimizde Ege 9 aylıktı. Yürümediği için bir önceki tatilinden çok çok farklı değildi, emekleme çabaları içindeydi, antrenmanlarını da bizim yanımızda minderlerde yaptı. En temel fark anne sütü ile birlikte katı gıdaya da aldığı için ona özel yemek pişirilmesi oldu.

Ege 11 aylıkken tekneye gidişimiz biraz sürpriz oldu aslında. Planımız Çeşme’de tatil yapmaktı, arkadaşlarımızın sahibi olduğu butik otele gitme kararı aldık. Otelin kumsala uzak olması, her yere araba ile gitmek zorunda olmamız, sabah otelden çıkarken tüm gün için gerekli olan malzemeleri alma telaşı, velhasıl bir valiz ile yollara dökülmemiz, Ege’nin kumda rahat edememesi vs. derken, Alaçatı’da surf tatilinin bize uygun olmadığında karar verdik 2. günün sonunda Bodrum’a doğru yola çıktık ve tatilimize teknede devam ettik.

Sonraki iki tatilimizde Ege yürüyordu. Belki de anne babaları en çok korkutan dönem bu dönem. Bebeğin düşmesi, rahat rahat yürüyememesi, ona uygun yemek yapılamaması, çok sıcakta korunamaması vs. gibi çekinceleri oluyor ebeveynlerin.

Tabii ki Ege ayakta olduğu müddetçe ben, Müfit ve ya ablamız Gönül  Ege’nin yanındaydı, gözümüz hep üstündeydi. Ancak düşünün ki bebeğiniz yürümeye başladığında nerede olursanız olun tüm dikkatinizin üzerinde olması gerekiyor; evimizde bile odada kendi başına bırakmıyoruz. Teknede ona güvenli geniş alanlar yaratmak ve onu uzaktan kollayarak kendini serbest hissetmesini sağlamak da mümkün.

Yemek konusunda gelince; teknelerde evdeki mutfakta olan her tülü sistem mevcut. Yaş pastadan, balık çorbasına kadar evde pişebilen her şeyi teknede aşçınızdan isteyebilirsiniz. Hatta alış veriş listenize organik, doğal tarım vs. gibi bebeğinize özel malzemeler koyup ona özel ayrı menüler talep edebilirsiniz.

Sıcak konusunda gelince; her şartta bebeklerimizi 11:00-16:00 arasında direkt güneşe çıkarmamalıyız. Teknelerin ön ve arka güvertelerinde geniş tenteli alanlar mevcut. Orada da oturmak istemiyorsak kamaralarda, teknenin salonunda oyunlar oynayarak bebeğinizi oyalayabilirsiniz. Sabah ve öğleden sonra da uygun bir güneş koruyucu ile bebeğinize güvenle güneş banyosu yaptırabilirsiniz.

Deniz-su nasıl bizler için terapiyse çocuklar için de aynı rahatlatıcı etkiye sahip. Her tülü güvenlik önlemini almak kaydıyla suda hem çok eğleniyorlar hem de bol enerji harcadıkları için iştahları açılıyor, uykuları düzene giriyor.

Sonuç olarak biz de bebeğimiz de teknede yaşamaya alıştı. Denizi seven tüm anne babaların denemesini tavsiye ederim. Uygun bir tekne ve iyi bir personelle iyi deneyimler yaşayacağınıza inanıyorum.

Bir de avantajlar listesi hazırladım, yazımın özeti gibi olduJ

  • Teknedeyken denize girmek için çanta hazırlamanıza gerek kalmaz. Bebeğinizin altını değiştirmek için bile iki basamakla kamaranıza inmeniz yeterlidir.
  • Yedek kıyafetler kamarada, her daim elinizin altındadır.
  • Bebek ne yemeli gibi bir sorununuz olmaz, günün başında 3 öğün için aşçıya isteklerinizi söyleyebilir, özel yemekler pişirilmesini sağlayabilirsiniz.
  • Bebeğiniz uyurken denize girebilirsiniz. Teknedeki personel en ufak bir seste/durumda sizi çağırabilir.
  • Bebeğiniz emekliyorsa, yerde onun için tehlikeli olabilecek hiçbir yabancı cisim olmaz, sabah ve akşam güverteler yıkanır, ya da yıkanmasını isteyebilirsiniz.
  • Teknede uzun akşam yemekleri yiyebilir, yemek sonrası sofra keyfi yapabilirsiniz-yiyip kalkmak zorunda kalmazsınız- . Bebeğiniz ya yanınızda pusetinde ya da kamarasında uyuyabilir.
  • Teknede gece çok geç yatılmadığı için sabah da erken kalkılır, tatilde bile bebeğinizi yatma-kalkma ritmine uyum sağlayabilirsiniz.
  • Denizde hafif sallanan tekne, kesin sessizlik ve temiz hava bebeğinizin rahat uyumasını sağlar.
  • Gün boyu güneşte ve denizde enerji harcayan bebeğinizin iştahı açılır, yemeklerini rahat yer.
This entry was posted in Uncategorized. Bookmark the permalink.

1 Response to Bebekle teknede tatil

  1. Pingback: Nil İdil Eriş » Blog Archive » Bebek ile Teknede Tatil

Leave a comment